Bayramlar berekettir, bayramlar birleştiricidir, bayramlar sevinç vesilesidir. Küçüklerin büyükleri ziyaret ederek gönül aldığı, gönüllere taht kurmanın zirve yaptığı günlerdir bayramlar. Biz de bu bayram yaşlı bir akrabamızı ziyarete gitmiştik. Eller öpüldü, şekerler lokumlar ikram edildi, kolonyalar döküldü. Hoş beşten sonra çaylarımızı yudumlarken evin en küçüğü ninesine ziyarete gelmiş. Kapıdan içeri girdiğinde, bazılarının moda olarak giydiği asker elbisesine benzer pantolon ve gömlek giyiyorlar. İlk görüşte öyle bir elbise giymiş hissi uyandırmıştı. Bayramlaşmak için yanıma geldi: - “Bayramınız mübarek olsun amca” dedi. - “Ayşe, hayırdır bu ne hâl!” dediğimde, - “Ben Alman ordusunda görevliyim ve bu arada askeri TIP  üniversitesinde okumaya devam edeceğim” dedi. - “Bunu duyduğuma çok sevindim seninle gurur duyuyorum, Allah yardımcınız olsun” diyerek başarılar diledik ve hayır duamızı yaptık. Son zamanlarda Almanya’daki gurbetçilere karşı olumsuz ifadeler kullanılarak dışlamaya çalışanlar azınlıkta olsalar da "sinek ufak mide bulandırır" misali insanların moralini bozuyorlar. Gerçekler değişmiyor, 60'lı yıllarda, 70'li yılların başlarında Almanya’ya gelen birinci nesil çok çileler çektiler. Çok ağır şartlarda çalıştılar. Yemedi içmediler, hayatının baharında o yaşanacak güzelim yıllarını biraz birikim yapmak için mahrumiyet içinde geçirdi. Yaşamın doğallığını bırakıp hayalindeki hedefe odaklandılar, bilek gücüyle Almanya’yı ihya ettiler. Kazandığı her bir markı harcarken dokuz defa hesabını yaprak ve boğazından fedakârlık yaparak, hayalindeki hedef için tüm birikimini memleketine götürdü. Yani kazandığı marklarla Türkiye'nin kalkınmasına yardımcı oldular. Almanya'daki ikinci kuşak, birinci kuşağa göre biraz daha farklı konumdaydı. Üçüncü ve sonraki kuşaklar bambaşka konumdalar. Almanya’da doğup büyüdüler, Alman okullarına gidiyorlar. Her ne kadar başarılı olsak da bazen Almanya’da yabancı olmanın dezavantajları olmuyor değil. Bir çok yerde iş veya diğer işlemlerde Almanlara öncelik tanıyorlar. Eğer Almanlar vatandaşlarının işi bittiğinde ya da yeterince ilgi göstermezlerse o zaman Türklere hak tanıyorlar. Almanya genelinde bir çok farklı branştaki üniversitelerde Ebru Sanatı Workshops etkinlikleri yaptım. Buralarda yaptığım gözlemlerimde şunu gördüm. Bu üniversitelerde okuyan o kadar çok Türk kökenli öğrenciler var ki!.. Bunların her geçen gün sayıları artıyor. Buralardan mezun olanlardan öğretmen, doktor, avukat, hakim, devlet kademelerinde memur, belediye başkanları, milletvekilleri ve hatta bakan olanları görmüştük. Artık her gün yeni branşlarda insanımız görevlere talip oluyorlar. Belki başka şehirlerde askeri tıp okuyan Türk kız var mıdır bilmiyorum. Ayşe kızımız çıktığın bu yolda seninle gurur duyuyor, sana ve senin gibi zoru başarmak için çabalayanlara başarılar diliyorum.